Marshall Berman, modernliği dünyanın her köşesinde
insanlarca paylaşılan bir deneyim tarzı olarak tanımlıyor. Modern olmanın
paradoks ve çelişkilerle dolu bir hayat sürmek olduğundan söz ediyor. “Modern
olmak, bizlere serüven, güç, coşku, gelişme, kendimizi ve dünyayı dönüştürme
olanakları vadeden; ama bir yandan da sahip olduğumuz her şeyi, bildiğimiz her
şeyi, olduğumuz her şeyi yok etmekle tehdit eden bir ortamda bulmaktır
kendimizi” cümlesiyle de bu çelişkisel ve paradoksal durumu açıklıyor.
George
Sımmel ise bu çelişkilerin doğurduğu sorunların metropol insanını
duyarsızlaşmaya ittiği görüşünde. Kişiler her şeyin değerini “kaç para?”
sorusuyla ölçer duruma geliyor. “Bazı kişiler kendilerini ancak bütün nesnel
dünyayı değersizleştirme pahasına koruyabilirler. Ama bu da sonuçta kaçınılmaz
olarak onların kendi kişiliklerinin de aynı değersizlik hissi içine
sürüklenmesine yol açar.” İşte bu tür paradoksal yaşam ve bunun içindeki
bireyin bireyselliğini koruma çabası, kişileri farklı olma zorundalığı içinde
bırakıyor. Herkes bir konuda uzman ve vazgeçilmez olmaya çalışırken diğer
konularda diğer insanlara bağımlı duruma geliyorlar. Belki bu yüzden modernizm
içindeki bireyin asıl kahramanlığı sıradan bir hayat sürmektir. Gündelik
yaşamın içinden alnının akıyla çıkmaktır belki de modern olmak.
Aslında günümüzde modernlik olabildiğince
sıradan ve aynı görünmek. Mobilyalar ve ev dekorasyonu üzerinden gidersek
birbirinin aynı ve olabildiğince sade çizgilerle tasarlanmış ev eşyalarının
hızla dünyanın farklı ülkelerinde birçok insanın evlerini doldurmaya
başladığını görüyoruz. Modern olmak farkındalığın aynılığı gibi. Farklı
görünmek o kadar “moda” oldu ki bir noktadan sonra herkes aynı şekilde farklı
görünmeye başladı. İşte bu durum modernizmin girdabı. Bireyin, bireyselliğini
koruma çabasıyla, git gide içinde bulunduğu “demir kafes” (Weber) tarafından
biçimlendiriliyor olması durumu.
Modern
hayat içinde her şey öyle hızlı tüketilip gidiyor ki, modernizmin aslında yeni
ortaya çıkan şeylerin tutunabilme çabasından ibaret olabileceğini düşünmeden
edemiyor insan. Dolasıyla Berman’ın dediği gibi modernizm, modern insanların
modernleşmenin nesneleri oldukları kadar özneleri de olmak, modern dünyada
sıkıca tutunabilecekleri bir yer bulmak ve kendilerini bu dünyada evde
hissetmek için giriştikleri çabalar olarak tanımlanabilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder