25 Kasım 2015 Çarşamba

SIRADAN İNSANIN KAHRAMANLIĞI

Marshall Berman, modernliği dünyanın her köşesinde insanlarca paylaşılan bir deneyim tarzı olarak tanımlıyor. Modern olmanın paradoks ve çelişkilerle dolu bir hayat sürmek olduğundan söz ediyor. “Modern olmak, bizlere serüven, güç, coşku, gelişme, kendimizi ve dünyayı dönüştürme olanakları vadeden; ama bir yandan da sahip olduğumuz her şeyi, bildiğimiz her şeyi, olduğumuz her şeyi yok etmekle tehdit eden bir ortamda bulmaktır kendimizi” cümlesiyle de bu çelişkisel ve paradoksal durumu açıklıyor.

George Sımmel ise bu çelişkilerin doğurduğu sorunların metropol insanını duyarsızlaşmaya ittiği görüşünde. Kişiler her şeyin değerini “kaç para?” sorusuyla ölçer duruma geliyor. “Bazı kişiler kendilerini ancak bütün nesnel dünyayı değersizleştirme pahasına koruyabilirler. Ama bu da sonuçta kaçınılmaz olarak onların kendi kişiliklerinin de aynı değersizlik hissi içine sürüklenmesine yol açar.” İşte bu tür paradoksal yaşam ve bunun içindeki bireyin bireyselliğini koruma çabası, kişileri farklı olma zorundalığı içinde bırakıyor. Herkes bir konuda uzman ve vazgeçilmez olmaya çalışırken diğer konularda diğer insanlara bağımlı duruma geliyorlar. Belki bu yüzden modernizm içindeki bireyin asıl kahramanlığı sıradan bir hayat sürmektir. Gündelik yaşamın içinden alnının akıyla çıkmaktır belki de modern olmak.

Aslında günümüzde modernlik olabildiğince sıradan ve aynı görünmek. Mobilyalar ve ev dekorasyonu üzerinden gidersek birbirinin aynı ve olabildiğince sade çizgilerle tasarlanmış ev eşyalarının hızla dünyanın farklı ülkelerinde birçok insanın evlerini doldurmaya başladığını görüyoruz. Modern olmak farkındalığın aynılığı gibi. Farklı görünmek o kadar “moda” oldu ki bir noktadan sonra herkes aynı şekilde farklı görünmeye başladı. İşte bu durum modernizmin girdabı. Bireyin, bireyselliğini koruma çabasıyla, git gide içinde bulunduğu “demir kafes” (Weber) tarafından biçimlendiriliyor olması durumu.


Modern hayat içinde her şey öyle hızlı tüketilip gidiyor ki, modernizmin aslında yeni ortaya çıkan şeylerin tutunabilme çabasından ibaret olabileceğini düşünmeden edemiyor insan. Dolasıyla Berman’ın dediği gibi modernizm, modern insanların modernleşmenin nesneleri oldukları kadar özneleri de olmak, modern dünyada sıkıca tutunabilecekleri bir yer bulmak ve kendilerini bu dünyada evde hissetmek için giriştikleri çabalar olarak tanımlanabilir.  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder