24 Kasım 2015 Salı

ANTİCHRİST (DECCAL) - LARS VON TRİER

Spoiler içerir!


Çoğu alt veya orta kalite filmde, filmin izleyici kitlesini garanti altına almak için kadın bedeni özellikle de kadın memeleri kullanılır. Yerli yersiz, tam da sıkılmaya başladığınız bir anda, o ana kadar filmde hiç dikkatinizi çekmemiş bir hatunun memeleri ekranı kaplar.

Evet,  Antichrist “açık seçik” sahnelerle dolu. Ama bu sahnelerin hiç birinde tam da sıkılmaya başladığımız anda kadın memesi görmüyoruz. Hiç beklemediğimiz bir anda sex yapan şiddet ve tutku dolu bir çift, haykıran bir kadın bedeni görüyoruz.

Hikâye, küçük oğullarının çiftimizi sevişirken görmesiyle başlıyor.  Hazin bir kaza sonucu çocuklarını kaybeden çift yas sürecine giriyorlar. Yası daha yoğun yaşayan kadın terapist olan kocası tarafından tedavi edilmek üzere orman evine götürülüyor. Erkek yaşadığı acıyı, kendini kahraman rolüne adayarak yenmeye çalışıyor. Ama başarılı olamıyor. Eşi iyileşmek şöyle dursun daha da kötüye gidiyor. Orman acı, şehvet, günah ve karanlıkla doluyor. Kadının tüm bilinçaltı ormanda su yüzüne çıkıyor. 

Kadının, oğlunun düşüşünü gördüğünü ve bir şey yapmadığını sonradan öğrenen bizler ona kızmaya başlıyoruz. İlerleyen süreçte ise yaptığı tüm onaylayamadığımız davranışlarını suçluluk duygusu yüzünden yaptığını düşünüp onu affediyoruz. 

Oysa kadının suçluluğu duyduğu şey, suçluluk duyması gerekirken duyamamasının suçluluğudur. Kadının anne olduğunda şehvetli olmaması gerekirken arzu dolu olduğu için duyması gereken suçluluğu duymadığı suçluluktur. 

Evet, kadınlar kutsal annelik bağıyla ailesine ve erkeğine daha da sıkıca bağlandığında, yine şehveti damarlarında hissederler ama duydukları suçluluk hissi onları rahatlatır. 

Filmdeki anne ise suçluluğu aslında kendisinin duymadığını yüzyıllardır kadınlara hissettirilmeye çalışılan dogmalar yüzünden olduğunu bilir. Bu yüzden de hissedemez. Duyguları çıkmaza girdiğinde ise kendi cinsiyle yüzleşmeye çabalar, kadınların doğaları gereği birer şeytan olduklarını düşünür. İçine girip çıktığı bu girdap sırasında ara ara eşine bazen de kendine katlanılması güç fiziksel cezalar verir.


Bilinçdışının su yüzüne çıkması hepimiz için can yakıcıdır, bu yüzden egomuz vardır. Ama filmde yaşanan acı öylesine büyüktür ki bilinçdışı tamamen özgür kalır. Koskoca bir orman olarak gözlerimizin önüne serilir. Eğer hazırsanız Antchrist izlemeye değer gerilim dolu bir Lars von Trier filmidir.  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder